SENSIZLIGIN ZINDANLARINDA ÖLÜYORUM

SENSIZLIGIN ZINDANLARINDA
ÖLÜYORUM
aska sevdaya inancım kalmadı.
Sahte sevgilere inanmış yüreğime derin mezarlar kazıyorum.
Ve dilimden dökülmeyen haziran sarkılları fısıltıyla söylüyorum.
Tüm cümleleri suskunluklara hap seriyorum.
Yine de vaz geçemiyorum, senin gülüşlerinden.
Bir tebessümün bir gülüşün, yüreğime yetiyordu.
Kanadıkça onca yaşanmışlıklar unutur muyum bilemiyorum.
Her yeni sabahın sonsuz olmasını diliyorum.
En güzel umutlar senin gözlerine doğsun diyorum.
Sırf bu lanet olası dünyaya inat yeniden.
Bir adim daha sana koşulmak için gururumdan vaz geçiyorum.
İçimde filizlenen adına mahkûm kalıyorum.
Ve bu duygunun pesinden delice koşmak istiyorum...
Filiz veren yüreğim de büyüyen,
her adımında seni bas sayfaya yazıyorum.
Sonra bir tabloyu seyreder gibi karsına geçip seni seyrediyorum.
Bütün çektiklerime değer mi bilmiyorum. Ve yüreğimdeki yerini dolduramıyorum.
Anlıyorum ki sen vazgeçilmezimsin.
Sensiz nefes almak bir anlam ifade etmiyor.
Belki senin bunlardan hiç bir zaman haberin olmayacak biliyorum.
Belki hiç sevmedim diye düşüneceksin varsın öyle olsun.
Sen yine istediğini düşün.
İçindeki fırtınaların yâda asi yüreğimin suskunluğunda hapsedilen sen olacaksın.
Yine de sen, bunu hiç bir zaman bilmeyeceksin.
Biliyor musun sana hiç kızamıyorum.
Bütün suç benim yüreğimin, yüreğimde ki, kinlerin nefretlerin.
Benden çalınan umutların yarınların yarenlerin.
Kaybettiğim sevgi dolu yüreğin.
Yerinden oynayan büyük bir taşın ağırlığını taşıyorum.
Evet, sevgili benim kaybım çok benim kalbim hiç yok.
Kalbimin yerinde koca bir dağ tas var.
Sevdalara sevgilere yalanlara dolanlara kapılarını kapamış
kocaman bir tas devrilmiş.
Evet, suçluyum, Suçlusun. Suçluyuz.
Bütün suç yüreğimi virane ye çeviren sende,  Yâda sana izin veren ben de.  
Seçilmişim mutsuzluk denizinin dalgaların da boğulmak için.
Sanki bir seni seçmişler. benim katilim olman için.
Sırf bu yüzdendir ki sevgili seni uzaktan sevmek askların en güzeli.
Hâkim yok seni mutsuzluk denizin de yüzdürme ye,
Hâkim yok bu deli yüreğin sevdasının günahını sana yüklemeye.
Hâkim yok o sevgi dolu yüreğine kelepçeler takmaya.
Senide bu mutsuzluk denizinin limanına zoraki demir aldırmaya.
Beklide sırf  bu yüz den vaz geçiyorum senden.
vaz geçiyorum gözlerinden.
vaz geçiyorum ellerinden.
Ve o büyük yüreğinden kaçıyorum. Gidiyorum.
Bak iste yine bir kaçışlardayım.
Vakit gece yarısı ben yine yalnızlık denizinde kulaç atıyorum.
Bulanık sularında sessizce boğuluyorum.
Birde elimden hiç düşürmediğim sigaram var ya.
Her nefesinde  seni bana hatırlatan. sana binlerce veda etmeme sebep olan.
Tas olmuş kalbimden nefret püskürüyorum.
Kendime her gün biraz daha azaplar çektiriyorum.
Ve senden uzaklaşıyorum.
Yavaş, yavaş ölüyorum Sevgili, ölüyorum.
11.02.2009