bugozlersenigozler MasaLci
Mesaj Sayısı : 21 Yaş : 66 Nerden : türkiye Reputation : 0 Kayıt tarihi : 29/05/09
| Konu: ARAYAN ASLINDA,GERÇEKTE ARANANDIR.(GÜZEL VE GÜZELLİK HK) -2 Salı Haz. 16, 2009 10:22 pm | |
| Güzel,kendisini güzel bulduğumuz için mi güzeldir?
Belki de şey güzel değildir de onu güzel bulan bizizdir.Kim bilir?
Bir şey "güzel bulmak" ile "güzeli bulmak" arasındaki fark üzerinde yeniden ve dikkatle düşünmeli!
"Bence güzel!" veya "Bence çirkin!"
Muhatabımıza "Sen kimsin?" demeyi tercih etmeyiz de bu tür beğeni yargılarının kişiden kişiye değişebileceğine inanırız.Zevkler (ve hatta renkler) tartışılamazmış da ondan böyle inanırız.
Aslında zevkler de,renkler de tartılabilir.Üstelik tek başına değil,karşılıklı olarak da tartılabilir.(Tartmanın karşılıklı olanına 'tartışma' adını veriyorum!)
Kimin tarttığına ve nasıl tarttığına bakarak pekâlâ zevkleri de tartabiliriz.
Tartmak,malum olduğu üzere,bir ölçme işlemi.Ölçme ise nicelikseldir.Yani bir sayısal işlemidir.Oysa 'zevk'in bir diğer adı da 'keyif'.
"Zevk almak" ile "keyif almak" çok kere birbirleri yerine kullanılır.
'Keyif' kelimesi keyfe'den gelir.Keyfe,Arapça'da 'Nasıl?' sorusunun karşılığıdır. 'Keyfiyet' ( nitelik ) kelimesi bu edat'tan türer.
Sözün özü,zevk aldığımız,keyif aldığımız nesne ve olguların niteliklerini beğeniyoruz,ama bu beğeninin niceliksel (tartılabilir/tartışılabilir) bir yönü olduğunu kabul etmekten kaçınıyoruz.Zira beğeni yargımızın güya bize özgü koşulları olduğuna inanıyoruz.Beğenilerimiz öznel ise, 'hoş' ve 'güzel' yargıları da özneldir diye düşünüyoruz.
Öznel olan ölçülebilir veya tartılabilir mi?
Karşılaştırma yapmak,beğenileri sınıflandırmak insanın (beğeni) özgürlüğüne bir müdahale gibi algılanmakta.Güzel artık bu yüzden tamamıyla "sana göre-bana göre"nin alanı.Tıpkı iyi gibi. Günümüzde iyi de "sana göre-bana göre"nin alanına girmiş durumda.
En çok oyu alana güzel denebiliyor günümüzde.Örneğin biri -güzellik yarışmasında -'güzel' seçiliyor.Genel beğeni düzeyi de işte böyle oluşuyor.
İnsan göreceli düşündükçe,yani kendisinden hareket ettiği bir merkez noktasının varlığını yadsıdıkça özgür olacağını zanneder.Şayet bu zan doğru olsaydı,saçmalamak özgürlüğün zirvesi sayılmak icap ederdi.Çünkü saçma için dayanak noktası yoktur.Ölçüsüzlüğün ta kendisidir saçmalama.Ölçüsüzlüğün ve de özgürlüğün.
Bu nedenle saçma ne tartılabilir,ne tartışılabilir.
Bir şeyi güzel bulduğunda,bulduğunun güzelliğinden aslâ emin olamazsın ve fakat güzeli bulursan,sadece senin güzeli bulduğunu değil,güzelin de seni bulduğunu hissedersin.Çünkü arayan gerçekte aranandır!
( Devam edecek ) | |
|