Sonbaharda dökülen hazan yapraklarının üstünde yürürken nasıl ses çıkardığını bilmeyen yok gibidir. Hani o her adım basışımızda çıkardığı yanık ses sanki insanın ciğerini
dağlıyor gibi. Oysa bu yapraklar ilkbaharda öylemiydi ? Yemyeşil dipdiri neşe dolu insanın baktıkça bakası geliyor adeta. Yazın tüm ihtişamıyla etrafına salına salına nidalar atar gibi edasıyla görünüyor, havasından geçilmez oluyordu.
İşte ne olduysa sonbaharda ayrılık zamanı sevdiğinden eli kayınca beslenemiyor, susuzluktan kuruyor kuruyor en sonunda tutunduğu sandığı dalından kopup yerlere düşüyor, gelen basıyor giden basıyor. Kimse bilmiyor ki onunda bir zamanlar renkli bir hayatı var olduğunu. Yerlerde atılmış, ayaklar altında çiğneniyor.
İnsan da aşık olunca ilkbahar gibi oluyor, yeniden doğuyor hayata bakışı değişiyor. Cıvıl cıvıl içi kıpır kıpır, onu elinde tutmak ne kelime yerinde duramayan haylaz bir çocuk gibi.
İnsan aşık olunca bir başka oluyor gökkuşağı gibi rengarenk, bütün renkler onda toplanmış iksir gibi içtikçe içesin geliyor. Sarhoş oluyorsun ama ne sarhoşluk tatlı bir sarhoşluk. Gözünde bütün her şey çok farklı sebepsiz yere gülüyorsundur, içinden bağırmak haykırmak gelir bazen. Bazen yolun ortasında zınk kadar durup dans edesin gelir. Çılgınlık değil mi ? Olsun tatlı bir çılgınlık ! İnsanı böyle yüreğinin ağzına getiren ne olabilir ? Ne olacak ( AŞK ) !... Ne kadar kısa bir kelime sadece üç harften ibaret.
İşte böyle coşkuyla başlayan aşk kendi gibi ömrüde kısa oluyor.
Heyecan bittiği için mi yoksa daha çok sahiplenme duygusuyla mı ? Ne oldu ? Birden bire çuvalladın , hani o şakırtılar, nerde çocuk gibi seviçler nerde ? Onu gördüğünde karnında uçuşan kelebekler nerde, kalbinin gümlemesi nerde, yüzünün kızarması nerde ? Hani nerde? SEN nerdesin?
Sanki bir gökdelenin tepesindesinden tepe taklak aşağıya düşmüş gibisin adeta yere çivilenmişsin. Gelen basıyor giden basıyor, kimse duymuyor seni. Duyuramazsın zaten sesin çıkamıyor, bir anda yok olmak herhalde bu olsa gerek. Elinden tutan da olmaz, olsada o anda sen onu göremezsin. Nasıl göreceksin ki, yaşayan bir ölü gibisin, insanların arasında bir hayalet gibi dolaşırsın.
Adı aşk mış ...