Hiçbir yere gitmiyorum aslında, belki ayrılıyor bedenlerimiz istemesek de ama bil ki; kalbimin sol yanındasın. Hayat izin verseydi, şartlar başka türlü olsaydı, başka bir yerlerde karşılaşmış olsaydık belki; çok severdim seni. Şimdi dilim varmıyor aslında söylemeye ama dışarıdan bakınca görüyorum aslında aradığının çevrende dolananlar olmadığını. Biliyorum, sen de benim gibi seversin… Biliyorum, sen nasıl sevilmek istersin…. Farklı ömürlerin törpülerinden geçip şekillenmiş olsak da, biz seninle aynı baharın çiçekleriyiz. Aynı mevsimde farklı dallarda açarız. Aynı güneşten besleniriz, aynı sıcaktan kaçarız. Biliyorum sen de karda açmayı seversin, mücadeleyi ömrünün sebebi bilirsin, aklının her köşesini sevgiyle süslersin. Biliyorum çünkü bende bir suretin var, farkında değilsin. Şimdi ayrılıyoruz diye biraz hüzünlüyüm bakma gözlerime. Ellerini ellerimin yakınında tutma. Nefesime yaklaşma öyle, şeytan doldurur dudaklarımızı diye korkarım. Çok geceler seni düşünerek doğurdum sabahı, senin haberin yok tabii! Hiçbir sevmeye bulaştırmadım ikimizin yan yana resmini ama tuhaf bir sevdaya koydum seninle yüreğimi. Sen şimdi kalbimin sol yanında nöbettesin, öyle duruyorsun işte. Sınırda bekleyen askerler gibi, sanki orayı koruyorsun. Belki bir gün bütün yüreğimi alıkoymak için, o kısma ismini yazdın, çekilmiyorsun. Bakıyorum kendime, sonra sana, izliyorum bizi… Tuhaf bir bağ kuruyorum ömrümün orta yerinde aklınla. Sen farkında değilsin mutlaka, gece yarılarında düşüncelerim uyandırıyor yatağından seni. O gece yarıları dolaşman boş sokaklarda bu yüzden… Kalbimin sol yanındasın, hiç çalamadığım bir melodi gibi… Sanırım uzun bir zaman daha orada kalacaksın. Belki bir ömür geçecek, belki saçlara aklar düşecek, ben seni yine bir yerlerde seveceğim ama sağ yanıma da birileri gelip mutlaka yerleşecek.