Senden kalan ne varsa, gittikçe atacağım sokaklara. Her uzaklaştığım yerde bir parça daha savuracağım havaya, bütün anılar delik deşik olana kadar…. İçimde senden kalan ne varsa, sen hangi yalnızlığına denk geliyorsan gençliğimin ve hangi cehaletimde çarptıysam sana, o halimi arayacağım. Bulursam, başka birine sevdalanacağım. Gözüm birine değdiğinde utanmayacağım artık, hiçbir güzel sözü ihanet saymayacağım. Hatta güzel gözler bulmak için çıkacağım bu yolculuğa, içimde bir tek ben olacağım. Öylesine gideceğim, amaçsız çıkılmış bir yolculuk olacak benimki! Bir çeşit tören gibi, kalbimi temizleyeceğim. Sesimden, sözümden, aklımdan ve bedenimden temiz kalmış her yeri yanıma alıp, kirlenmiş hallerimi sileceğim. Sen ve senden önce ne birikmişse üstüme, hepsini uzaklaşarak atacağım. Aklımda seni taşıyarak eziyet etmeyeceğim bu yolculuğa. Seni her adımda daha çok yüreğimden atacağım. Suskunluğum kar etmezse, çığlık çığlığa ağlayacağım yollarda. Sonra en sevdiğim albümü koyup, uzun yollar boyunca dinlenilen şarkıların keyfine varacağım. Alıp başımı gideceğim bir akşam vakti. Hiç kimsesiz ve yüreğimdeki o kalabalıkla çıkacağım yola. Ne kadar uzaklaşsam, o kadar rahatlayacak ruhum. Radyoda çalmayan şarkıları tutacağım fallarda, yollarda hiç kimsenin girip bakmadığı yollara sapacağım. Bir köy kahvesinde oturacağım akşam üstü, gözlerinde huzur olan yaşlı adamların yüzlerinde yılları okuyacağım. Alıp başımı gideceğim bir gün, herkes uyuyorken ben uyanık kalacağım. Üstelik bu sadece bir düş olmayacak, bu sefer ben kazanacağım….. Reis