Suskunluğun utancından mı? Gözlerime bakamıyor gözlerin… Bütün her şeyi silip atmak geliyor içimden, arada sevgim de kaynıyor. Bilmiyorum bir kadin daha nasıl sevilir? Dön bak kendine aynada ama gerçekten bak; sevilmenin, hem de bu kadar çok sevilmenin şımarıklığı mı yaptıkların? Dünyanın neresindesin, bu aşkın hangi rengindesin? Artık canım da acımıyor, sadece koca bir hiçlik! Ama görüyorum işte, kan revan olmuş üstüm başım. O kadar acıdı ki canım, acıdan uyuştu, sadece kanıyor artık. Sisler dağılıyor geçmişteki anıların üstünden. Ömrüm nasıl geçti böyle diye hayıflanıyorum, sonra vazgeçiyorum çünkü cebimde güzel günlerim duruyor. Bu hayat dediğin insana neler öğretiyor… Gecede kanıyor sesim, yastığın üstüne usulca düşen gözyaşım, sen affetmemi istediğinde çoğalıyor. Hangi ihanet böyle kolay affedilir? Sevgime güveniyorsun belli ama söylesene bir kadin daha nasıl sevilir? Şehrin gürültüsü tırmalıyordu kulaklarımı, senin nerede olduğunu bilmediğim o gece. İçimi de bir sıkıntı basmıştı üstelik, hayırdır diyerek geçiştirmiştim. Meğer sen o saatlerde, sevdamı parçalıyormuşsun başka bedenlerde….. Zembereği boşalmış içinin, yüreğin doğru kapanmamış demek ki! Başka bir hayale kapılıp gittiğine göre, bir aralık bulup sızdın belli ki! Kendimde suç bulmayacağım çünkü ben bilemiyorum, bir kadin başka nasıl sevilir? Sende de suç bulmamak peşindeyim ama düşündüm taşındım, şimdi soruyorum; bir erkek daha nasıl üzülür? Ceza olarak hiç konuşmamayı düşünüyorum. Affetmesem başka türlü kanayacağım, affetsem başka türlü. En iyisi susmak ve hiç sesimi duyurmamak ama ya düşüncelerim? Ah şimdi gidip bir başka yüze taşınabilsem, evimi değiştirir gibi değiştirsem şu halimi…. İhanete uğramak ağır darbe ve hiçbir zaman anlamayacağım sebebini. Gidip başka bir erkek olabilsem şimdi, seni hiç tanımamış olsam mesela, yine kesişir miydi yollarımız?
Ağrıma gidiyor seni affetmek; ölümle aşk arasında kalmak gibi.. Aklım alsa rahata ereceğim belki, söylesene bana, bir kadin daha nasıl sevilir? Reis