Burada başka türlü batıyor güneş sevgili, başka bir kızıl, başka bir gurup… Bu şehirde her sokak can pazarı, her yan aşk simsarı; sen gel ve hiç dönme sevgili…. Başka şehirlerde, uzaklarda sevmeyelim birbirimizi. Aynı gökyüzüne bakıp, aynı yıldızı görelim, görmesekte sanalım, boş ver! Son romantik biz kalalım olmazsa yeryüzünde çünkü kalp ağrılarım tutuyor gerçekleri görünce. Senin gülüşün dokunsun sabah serinliğinde üzerlerime, bir ten parçasının en düşkün acımazsızlığıyla kıvrılan gözlere inat, basit bir dokunuşa teşne olsun bedenim. Yeter ki senden olsun… Edepsiz ve arsız bir şiir düşsün aklıma, satırlarında birkaç kelime sana değip kaçışsın. Melodiye dönüşsün sonra bir ıslıkla, belli olmaz dilek bu ya, dilden dile sana kadar ulaşsın. Başka şehrin aşıkları olmayalım seninle, yoksa eriyen bir mücevher gibi kaybolup gitmek yazacak alnımıza. Oysa benim seninle yaşlanmaya dair umutlarım var. Başka şehrin aşıkları olmayalım seninle, gel bu tuhaf kentin caddelerine, buralarda beraber yürüyelim! Bu iç gıcıklayan kargaşali ortamda kokun sinsin üstüme. Sana olan aşkımdan başka bir şey kalmadi temiz olan yüreğimde…. Hiçbir şey bulamazsan bir ata bin gel, yürü ya da uçsuz bucaksız ormanların, yaylaların kokulari arasindan; doğrusu da bu sanirim.. Harflerimin arasına sıkıştırdığım ve herkesten sır gibi sakladığım kehribar kokulu sevdam, becerebilirsen koru beni içinde! Ben de söz veriyorum en azından ruhumu saklayacağım, yeniden doğmak için bu şehirde…. Reis