Gözden ırak olan gönülden de oluyor derler, doğrudur! Ama konu seni sevmekse, hiçbir kural yüreğime uymuyor. Bütün mesafelere rağmen, seviyorum seni. Senede kaç kere elini tutabildiğimin bir önemi yok. Ben seni sadece yanımdayken sevmiyorum ki! Ama elbette böyle gelince kollarıma, sakinliyor yüreğim, bitiyor aşkımın o tuhaf telaşı… Çok özlüyorum seni, her gün defalarca anıyorum adını. Sensiz geçen o uzun gecelerde, senden kalanları koruyorum koynumda, bilgeliğin kalıyor kulaklarımda, seni her seferinde yeniden öğreniyorum. Seni sevmek ağır iş! Geçmiş ve gelecek arasında hiçbir kararı veremeden, dilediğim hiçbir planı yapamadan sevmek gerekiyor seni. Hayallerime sahip çıkamıyorum sana sevdalıyken veya tam tersi hep hayalde kalıyorum. Bu şehirler aramızdayken, her gece kanıyor kalbimin sana ait yeri. Soğumuyor hasret ve en acısı, senden sonra hiç kimse kesmiyor beni. Kocaman bir boşluk gibi geliyor gözlerime beğenerek bakan o gözler. İçiniz boş diyorum içimden, aklınız boş! Beni sevemezsiniz ki, boşuna kirletmeyin dengemi…. Sen beni bir başka seversin. Yani gerçekten, içten ve yalın… Anlamaz, bilmez dışarıdan bakanlar, biz seninle başka bir dünyanın rüyasında yaşarız. O yüzden gönlümden uzak durmazsın, uzak olduğunda. Uzaklığın daha çok çarpar kalbime ve ben seni, sen olmadan da ruhumda yaşatırım. Gün gelir aynada bakıp, yüzümdeki seni ararım. Ama böyle aniden çıkıp geliyorsun ya; kalbimin o tuhaf can çekişmesi bitiyor. Sakinleşiyor aklım, dudaklarımın kuruluğu geçiyor ve bir süre daha sensizliğe dayanacak gücüm oluyor. Ömrüm belki böyle geçecek, belki hiç sarsılmayacak yalnızlığımın güçlü tahtı ama olsun! Seni sevdikçe böyle tuhaf, tatlı ekşi bir özlem kavuracak içimi ve ben bu hasrete alışarak geçireceğim yıllarımı. Senden başkasının anlamayacağı ve bir tek sana değerli kılınmış bir sevdayla öleceğim, bu korunan aşkımızda….. Reis