Senin İçin...

Senin İçin...
Sensizliğin rüzgarı öyle sert esiyor ki bu gönülde,
Demir kapılar birbirine vuruyor.
Tabelalar gıcırdıyor kalbimin boş sokaklarında,
Aşkımız bir gazete parçası gibi savruluyor gökyüzünde,
Ben ağlıyorum
Kimse duymuyor,
Sen de yoksun yanımda...
Küçük bir çocuğun bayram günü giyeceği ayakkabıları sevdiği kadar sevmiştim seni,
Sen, arefe gecesi başucumda olmadın ama heyecanı içimdeydi seni düşünmenin.
Sabah kalktığımda yanımda olmayacağını bilerek sevmiştim...
Mutlu olmuştum sen yanımda olmasan da.
Ben istedim ki bu yağmurda beraber ıslanalım,
Ama sen göz yaşlarımda boğdun beni.
Ben istedim ki kendi aşkımızla ısınalım,
Ama sen hasretinde yaktın beni...
O kadar isterdim ki gözlerimdeki aşkı görmeni
Ve o kadar isterdim ki yüreğimin her atışında çıkardığı sesi duymanı
Yani adını...
Ağlardım her zaman,
Herkesten gizli,
Herkesten uzak,
Yalnızca seni düşünerek,
Gözlerim buğulanırdı yorganımın altında...
Karanlık tavanımda seni görürdüm hep ağladıktan sonra,
Hayalin de mutlu ediyordu yorgun gönlümü,
Yağmur sonrası toprak kokusu gibi içime çekiyordum tavandaki seni
Ve uykuya dalıyordum masum bir bebek gibi...
Rüyalarım,
Hayallerim,
Herşeyim sendin
Sende başlayıp sende biten bir aşkın yolcusuydum ben
Seni sevmekten yorgun düşmüş ağır bir yüreği taşımaya çalışan...
Gün geçtikçe ağırlaşıyordu yüküm
Ve dinlenmek için yine seni arıyordum.
Sana ulaşmak için susuz yürüdüm bu yolda senelerce
Bin tane ömrüm olsa senin için yürürüm yine
Beceremem süslü cümleler kurmayı
Ve sevmem başkasının cümleleriyle aşkımı anlatmayı
Belki çikolatayı sevemem senin kadar ama seni sevebilirim, çikolatayı sevdiğin kadar
Sen olmasan da yanımda hayalin var.
Belki birgün biter bu ayrılık
Kavuşuruz bir bahar gününde deniz kıyısında
Bakarsın sen gelemesen de ben gelirim yanına
Ömür boyu sürer mi ki bu hasret?
Birgün öleceksem eğer o da sensizlikten olsun.
Aşklar ölmez bilirsin.
Yaşarken olmasa da sen beni bulursun...