BUZ YANIĞIDIR SUSMAK
//Ay kesiğinde buz yanığıydı susmak
Kabaran öfkeni kendine kusmak//
İçimde biriktirdim bana ağır gelen ne varsa.
Belki de söküp atmak işime gelmedi
Ya da şaşkınlığımdan olsa gerek
Bırak sürahisini
Doldum hep hayatın kırık bardağına
Kâh sızdım kendi çatlağımdan
Kâh hayatın dibinde çeyrek
Kâh sa kendi yarımlığımda
Asıldım boynuma beşibiryerde
Hüzne ç/ektim perdeleri
Karanlığın nadas vaktine daha çokk var
Yok artık anız yaktıran nakaratlar
Yok artık Hızır erişmiş hasatlar
Zirai meydanların kaçağı
Süne savaşının mücahidiyim
Dışarda kar vardı içerdi tipi
Sonsuz bir beyazlıktı tüm görüp göreceğim
İçimde deli nehir vardı dışarda deniz
Sanırım çok yakında erozyonuma yenik düşeceğim
Toplasam ömrümün çıkınını serildiği tenden
D/ârın sehpasında damarlarım çatlar
Ruhumda kapı eşiği bekleyişler
Sabrın selametin de
Yumruğum döşümde patlar
Penceremde gözümdeki yaşa arkadaş
Süzülüyor pervazdan usul usul
Kirpiğimden geldi acıtan kıymık batığı
Göl doğuyordu ahşabın çanağından
Tasniflenmiş bir hayat
İçerik çoktann hazır
Ne bir adım geri ne de bir adım ilerideyim
Gidenler mi kalanlar mı nasipleniyordu
Vicdanın sadakasından
Ay kesiğinde buz yanığıydı susmak
Ve sessizliğin izinde
Yıldız sızılara kayıp gitmek
Yorgunluğum g/itmelerden değildi oysa
Hatta k/oymadı yalnızlık
Söylenecek ne çok şey varken
En zoruydu susmak
Ay kesiği yaralarda buz yanığı olmak[center]