Muhabbet Yelleri
Hak yoluna gidenlerin
Asa olsam ellerine
Er, pîr vasfin edenlerin
Kurban olsam dillerine
Torunuyuz bir dedenin
Tohumuyuz bir bedenin
Mûnkir ile cenk edenin
Silali olsam ellerine
Bir üstada olsam çirak
Bir olurdu yakin irak
Kemigimi yapsam tarak
Yar saçinin tellerine
Vücudumu kavursalar
Yönüm yare çevirseler
Harman edip savursalar
Muhabbetin yellerini
Vakit kalmadı dermagin
Kaldır SEYRANI parmağın
Deryaya akan ırmağın
Katre olsam sellerine
SEYRANİ:Seyrani, Kayseri'nin şimdiki adı Develi olan Everek ilçesinde doğmuş, gene doğduğu yerde ölmüştür. Yoksul bir mahalle imamı olan Cafer Hocanın oğludur. Asıl adı Mehmet'tir. Bir saptamaya göre, 1807 yılında doğmuş, 1866 yılında ölmüştür. Ancak, bu tarihlerin doğruluğu üzerinde kuşkular da vardır. Medresede birkaç yıl okuduktan sonra ayrılmış, İstanbul'a gitmiştir. İstanbul'da yedi yıl kaldığı anlaşılıyor. İstanbul'da ''bilimsel ve kültürel öğrenim'' gördüğünü şiirlerinde söylüyor. Bir yandan da Alevi-Bektaşiliği seçmiş.
Yaşamının sonuna doğru bir sinir hastalığına da tutulan Seyrani'ye son döneminde "Deli'' dendiği saptanıyor. Seyrani'nin yaşamı acılarla, yoksulluklarla geçmiştir. Yaşamı böyledir de Seyrani, bütün bunlara karşın yaşama sevincini hiçbir zaman yitirmemiştir. Direncini yitirmemiştir. Yoksulluğunu, çektiği acıları, dik kafalı bir ozan oluşuna bağlamak da, pek yanlış olmaz.
Mekanı cennet olsun..