Orda bir aşk var uzakta, o aşk bizim aşkımızdır diye değiştirmek istiyorum bütün sözlerini o meşhur şarkının…. Sevilmesek de, ayrılsak da, orda bir aşk uzakta… Bir fotoğrafını bile saklayamadığımız bazen, bazen bir gezegen kadar uzak kaldığımız, bazen bizim sandığımız bir aşk oluyor uzakta….
İnatla bizim olduğuna inanıp kafayı taktığımız, uyurken bile üstüne rüyalar gördüğümüz, ayrılmış olsak da beynimizle ayrılamadığımız bir aşk var orda! İşte o aşktan ayrılmayı becermek gerek… Neredeyse ayrılalı yıllari dolduracak insanların, hala inatla uzakta ve artık hiç ilgileri kalmadığı o aşkın peşinden sürüklendiklerini görüp sorarım: Hala ne arıyorsun? Aşkına sahip çıktığını söyler bazıları, oysa sahip çıktığı ayrılıktır. Bitmiş bir ilişkinin ardından tırnaklarını geçirip bütün gücünle, bir türlü bırakmıyorsan aklında, ayrılık aşkının önüne geçmiş demektir. Aradan başka aşklar, aylar ve hatta yıllar geçen eski sevgilinin Facebook sayfasını, MSN hesabını, postalarını kontrol etmeye çalışıyorsan; konu artık eski sevgili ve aşk hikayesinden çıkmış, senin yeni bir hayata adım atamayacak kadar korkak oluşuna gelip dayanmıştır. Hala geri döneceği umudunu taşıyarak, sürekli uzaktan takip edenlerin ise, soluğu acilen bir uzmanda almaları, hem karşı tarafın sağlığı, hem kendi akıl sağlıkları açısından yerinde olur. İşin aslı, yani anlatmak istediğim mesele şu; bitmişler ile gitmişleri geçmiş zaman sandığına koymayı beceremiyorsak, elimizde kalan tek şey, kendi kendimize bozduğumuz ruhumuz ve akıp giden zaman olacaktır. İnsan bazen unutur ama ölüm var bu dünyada. O yüzden bırakın gidenler gitsin, istemeyenler bitsin, sevmeyenler hemen gitsin. Sizde sevmeyi bilen bir yürek olduktan sonra, taşı bile dile getirirsiniz aşkınızla… Reis